Felç Sebebi Olan PFO (Patent Foramen Ovale) Nedir ve Nasıl Kapatılır?

May, 22 2025 Makaleler

Felç Sebebi Olan PFO (Patent Foramen Ovale) Nedir ve Nasıl Kapatılır?

Felç (inme), dünya genelinde önde gelen ölüm ve sakatlık nedenlerinden biridir. Genç erişkinlerde görülen kriptogenik (sebebi bilinmeyen) inmelerin önemli bir kısmında altta yatan nedenin Patent Foramen Ovale (PFO) olabileceği son yıllarda daha iyi anlaşılmıştır. PFO, doğuştan kalpte bulunan ve normalde doğumdan sonra kapanması gereken bir açıklığın açık kalması durumudur. PFO’nun bazı bireylerde hiçbir belirti vermemesi mümkünken, bazen yaşamı tehdit eden komplikasyonlara neden olabilir.

Bu yazımızda PFO’nun ne olduğu, felç ile ilişkisi, tanı yöntemleri ve kapatılma süreci hakkında kapsamlı bilgiler bulacaksınız.

PFO Nedir?

Patent Foramen Ovale, kalbin iki üst odacığı olan sağ ve sol atriyum arasında yer alan, foramen ovale adı verilen açıklığın doğumdan sonra kapanmamasıyla oluşur. Fetüs döneminde bu açıklık, anne karnındaki bebekte oksijen alışverişi için gereklidir. Normalde doğumdan sonra bu açıklık kapanır. Ancak toplumun yaklaşık %25’inde bu açıklık açık kalır ve buna patent (açık) foramen ovale denir.

Çoğu kişi yaşamı boyunca bu durumu fark etmeden yaşar. Ancak bazı durumlarda PFO, kan pıhtılarının kalbin sağ tarafından sol tarafına geçmesine ve oradan da beyne ulaşarak felce (inmeye) yol açmasına neden olabilir.

PFO ve İnme İlişkisi

Kriptogenik inme, nedeni belirlenemeyen iskemik inmeleri tanımlar ve genç hastalarda daha sık görülür. Araştırmalar, bu hastaların önemli bir kısmında PFO bulunduğunu ortaya koymuştur. Normalde toplardamar sisteminden gelen küçük pıhtılar akciğerlerde filtrelenir. Ancak PFO varlığında, pıhtılar bu doğal filtreleme sistemini atlayarak doğrudan beyine ulaşabilir. Bu da paradoksal emboli olarak bilinen bir duruma neden olur.

Ayrıca bazı bireylerde PFO ile birlikte atriyal septal anevrizma veya geniş sağ-sol şant gibi ek risk faktörleri varsa, felç riski daha da artar.

Tanı Yöntemleri

PFO’nun tanısı genellikle felç geçiren hastalarda, felç nedeni araştırılırken konulur. Tanı için kullanılan başlıca yöntemler şunlardır:

  • Transtorasik Ekokardiyografi (TTE): Kalbin yüzeyden ultrasonla görüntülenmesidir. Ancak PFO saptamada duyarlılığı düşüktür.



  • Transözofageal Ekokardiyografi (TEE): Yemek borusuna yerleştirilen bir prob ile kalp daha yakından görüntülenir. PFO tanısında altın standart yöntemdir.



  • Kontrastlı Ekokardiyografi (Bubble Test): Damar içine verilen mikro kabarcıkların kalbin sağ tarafından sol tarafına geçip geçmediğine bakılır.



  • Transkraniyal Doppler (TCD): Beyindeki damarlar üzerinden kabarcıkların izlenmesi esasına dayanır. Özellikle noninvaziv (girişimsiz) olması nedeniyle avantajlıdır.



PFO Ne Zaman Kapatılmalıdır?

PFO her zaman kapatılması gereken bir durum değildir. Birçok bireyde hiçbir belirti vermez ve tesadüfen saptanır. Ancak aşağıdaki durumlarda kapatma düşünülmelidir:

  • Kriptogenik inme geçiren genç hastalar (özellikle 60 yaş altı)



  • Atriyal septal anevrizma ya da büyük sağ-sol şant varlığı



  • Derin ven trombozu ve akciğer embolisi öyküsü



2017 ve sonrası yapılan büyük ölçekli çalışmalarda (RESPECT, CLOSE, REDUCE) PFO’nun kapatılmasının tekrar inme riskini anlamlı şekilde azalttığı gösterilmiştir. Bu nedenle uygun hastalarda kapatma işlemi önerilmektedir.

PFO Kapatma İşlemi Nasıl Yapılır?

PFO kapatma işlemi, girişimsel kardiyoloji alanında tecrübeli hekimler tarafından, genellikle anjiyografi laboratuvarında yapılır. İşlem genellikle şu adımları içerir:

    1. Hazırlık: Hastaya hafif sedasyon uygulanır. Genellikle kasıktan (femoral ven) girilerek kalbe ulaşılır. 2. Cihaz Yerleştirme: Kateter yardımıyla kalpteki açıklığa ulaşılır. Açıklık, özel bir kapatma cihazı (şemsiye benzeri yapıda) ile her iki yönden kapatılır. 3. İzlem: İşlem 30-60 dakika kadar sürer. Hastalar genellikle 1 gün gözlem altında tutulur. 4. Takip: İşlem sonrası 6 ay kadar aspirin ve/veya klopidogrel gibi kan sulandırıcı ilaçlar kullanılır.



Bu işlem oldukça güvenlidir ve komplikasyon oranı düşüktür. Başarılı bir PFO kapatılması sonrası, hastalarda tekrar felç riski belirgin şekilde azalır.

PFO Kapatılmasının Alternatifleri

Tüm hastalar için kapatma işlemi zorunlu değildir. Alternatif yaklaşımlar şunlardır:

  • Medikal tedavi: Aspirin veya antikoagülan (kan sulandırıcı) ilaçlarla takip



  • Yaşam tarzı düzenlemeleri: Sigara bırakma, tansiyon ve kolesterol kontrolü, egzersiz



  • Pıhtılaşma bozukluklarının araştırılması: Altta yatan trombofili nedenleri varsa onların tedavisi



Ancak bu yöntemlerle tedavi edilen bazı hastalarda inme tekrarı görülebilir. Bu nedenle, uygun hastalarda kapatma işlemi daha etkili bir çözüm sunar.

Sonuç

PFO, doğuştan gelen ve çoğu kişide sessiz seyreden bir kalp açıklığıdır. Ancak genç yaşta geçirilen nedeni bilinmeyen felçlerde dikkatle araştırılmalıdır. Doğru tanı yöntemleriyle saptandığında, uygun hastalarda yapılan kapatma işlemi, tekrar felç riskini anlamlı şekilde azaltabilir. Girişimsel yöntemlerle yapılan bu işlem, hem güvenli hem de etkilidir.

Unutulmamalıdır ki her hastanın durumu özeldir. PFO’nun kapatılıp kapatılmayacağına, kardiyolog ve nöroloğun ortak kararı ile hastaya özel olarak karar verilmelidir.
Kaynaklar / Referencias:
1. Saver JL, Carroll JD, Thaler DE, et al. Long-Term Outcomes of Patent Foramen Ovale Closure or Medical Therapy after Stroke. N Engl J Med. 2017;377(11):1022–1032.
2. Mas JL, Derumeaux G, Guillon B, et al. Patent Foramen Ovale Closure or Anticoagulation vs. Antiplatelets after Stroke. N Engl J Med. 2017;377(11):1011–1021.
3. Søndergaard L, Kasner SE, Rhodes JF, et al. Patent Foramen Ovale Closure or Antiplatelet Therapy for Cryptogenic Stroke. N Engl J Med. 2017;377(11):1033–1042.